Çantalar ve Kadınları..

Evet kabul ediyorum, biraz tembelim.. Her gün bir şeyler yazmak istiyorum ama iş güç koşuşturmaca derken pek de kararlarımı uygulayamıyorum.. O yüzden bu pazarı sizlere ve ikonik çantalara ilham veren kadınlara ayırıyorum..

Eskiden kadınlar değerli mücevherlere para yatırıp, onları kızlarına ve gelinlerine armağan ederler, böylece aile mücevherleriyle hem güzel hatıralara sahip olur hem de aile mirasına görsel bir şölenle katkıda bulunurlardı.. Şimdiyse tüketim toplumu bunu ortadan kaldırdı.. Hızla değişen dünyada, hızla harcıyor, hızla tüketiyoruz.. Ama bir bluzu çok çabuk gözden çıkarabiliyorken, bir çantayı uzun yıllar saklayabiliyoruz.. (Tabi kaliteli ve ikonik bir çantayı) Tasarımcılar ve markalar büyük rekabet içindeler.. Fakat Chanel veya Hermes gibi bu konuyu çoktan aşmış markalar hem kendilerini geliştirmeye devam ediyor, hem de bu rekabete uzaktan bakıyorlar.. Çünkü onlar çoktan tahtlarına oturmuşlar ve tahtı bırakmaya da hiç niyetleri yok..

Her zaman sahip olmak istediğim birkaç klasik vardır.. Neden bunlar herkesin rüyası haline geliyor ya da neden onlara sahip olanlar gözleri gibi bakıp pamuklara sarıp saklıyorlar diye merak ettim ve biraz araştırma yaptım.. Çantanın tasarımından çok, tasarımcıya ilham verenin ne olduğu daha önemliydi.. Ve birsürü ünlü, güçlü, güzel kadın çıktı karşıma.. Hadi başlayalım..

Tüm dünyanın çok sevdiği ve yakından takip ettiği Lady Diana'ya 1995 yılında bir gün Fransa Başkanı Jacques Chirac'ın eşi Bernadette Chirac, henüz piyasaya çıkmış olan Dior marka bir çanta hediye etti.. Diana çok beğenmiş olacak ki katıldığı bir çok organizasyon ve davette bu çantayı kullanmaya başladı ve Dior da hemen çantanın ismini "Lady Dior" olarak değiştirdi.. Ve bir klasiğe dönüşen bu çanta bir çok kadının gardroplarını, kollarını ve hayallerini süsledi..

Hermes'in Fransa'daki atölyesinde haftada yalnızca 5 adet üretilen Hermes Birkin'in ilham kaynağı ise Fransız şarkıcı Jane Birkin, hatta tasarım kendisine ait de denilebilir.. Bir uçak seyahati sırasında Hermes'in başkanı Jean Louis Dumas ile yanyana oturan Jane, sürekli çantasından ve kullanışsızlığından yakınıyor ve Dumas da ona hayalindeki çantayı çizmesini söylüyor.. Jane hemen kağıdı kalemi alıyo ve Hermes Birkin'in ilk taslağı ortaya çıkıyor.. Büyük ve kullanışlı olmasının yanında bir sanat eseri gibi özenle elde yapıldığı gibi, sağlamlığıyla da çok ünlü.. Jane Birkin artık pek ortalarda görünmüyor fakat Victoria Beckham'da bu oldukça pahalı çantanın her rengini görebilirsiniz.. En son duyduğumda 102 tane Birkin'i olan Victoria eminim üzerine daha nicesini eklemiştir..

En merak ettiğim ise CHANEL 2.55'ti.. Adının neden 2.55 olduğuna çok kafa patlatmıştım.. Ebatları olamazdı, kapitonesindeki baklava dilimlerinin kenarlarını bile ölçtüm ama bulamadım.. Tabii teknoloji çağı sağolsun hemen öğrendim :)) İlk çanta Coco Chanel tarafından 1955 yılının Şubat ayında tasarlanıyor ve bu rakam çantanın doğumunu sembolize ediyor.. Çantanın başka bir özelliği de zincirli ilk çanta olması.. Coco kadınların kadeh tutarken, bir şeyler okurken, veya insanlarla tokalaşırken daha rahat olmaları gerektiğini düşünmüş.. Daha kolay taşınabilmesi için de çantaya zincir eklemiş.. Çift zincir olmasının nedeni de yetimhanede büyürken bakıcıların bellerine bağladıkları anahtarlardan esinlenmesiymiş.. Çantanın astarı ise yine yetimhanedeki çocukların kıyafetlerinin rengi olan şarap rengi.. Atlara ve biniciliğe olan ilgisi de binicilik montlarından esinlenip kapitoneyi kullanmasıyla kendisini göstermiş.. Çantanın içindeki gizli bölmede ise 2. Dünya Savaşı zamanlarında sevgilisi olan Nazi casusu Hans Gunther von Dicklage'in mektuplarını saklıyormuş.. Yeni tasarımları çantanın 50. yıldönümü olan 2005'te Karl Legerfeld'le yenilendi ve eskisinden daha popüler oldu.. Kim ne derse desin bence Coco tasarımı 2.55 daha değerli çünkü Coco Chanel gibi bir kadının hayatından izler taşıyor..

Mükemmel elbiselerin ve gelinliklerin tamamlayıcısı gecelerin parıltılı vazgeçilmezi Judith Leiber "Chatelaine" ın güzelliğinin ve ışıltısının bir hata sebebiyle ortaya çıktığı kimin aklına gelirdi.. Budapeşte'nin ilk kadın çanta tasarımcısı Judith Yahudi olduğu için 2. Dünya savaşı'nda soykırımdan kaçıp, İsviçre'ye sığınıyor ve Amerika'lı bir askerle evleniyor.. 1948 yılında Amerika'ya yerleşip, bir çok büyük marka için tasarımlar yapıyor.. 1963 yılında ise kendi markasının patronu olup tasarımlarına devam ediyor.. 1967 yılında Leiber deniz kabuğu şeklindeki çantanın tasarımında bir hata yapıyor ve hatayı kapatmak için üzerine parlak taşlar yapıştırıyor.. Işıltılı Chatelaine'lar böylece hayatımıza giriyor..